Blog dünyası benim için çok şey ifade ediyor... Kimi zama yalnızlığımı alıyor... Kimi zaman sıkıntıma merhem oluyor... Kimi zaman ilham veriyor...
Ama her şeyden önce beni Türkiye'ye, Türkçe'ye ve Türk insanına yakın kılıyor!
Kimi zaman resimlerle, kimi zaman tariflerle, kimi zamanda sadece bir kelime ile beni alıııııp Türkiye'ye taşıyor!
Biliyorsunuz özlüyorum oraları! Türkiye'nin sesini, kokusunu evet insanını. Orada oluncada buraları özlüyorum. İnsan işte azıcık kararsız ve maymun iştahlı belkide. Ama belkide bu burada doğmuş büyümüş olan insanlar için çok normal. İki ülke, iki kültür arasında sıkışıp kalmış insanlarız işte. Ne Türk ne Alman. Kendine öz bir kültür, bir insan... Daima özlemeye, daima eksik kalmaya mahkum;(
Neyse konumuz bu değildi... Yine koptum;)
Dediğim şu ki, internet ve blog camiasında çok şeker insanlarla tanıştım. Uzun zaman olmadı belki ama birbirinden özel insanlarla tanışma imkanı sağladım. Yüz yüze olamasada. Ama kim bilir oda olur bir gün!
En önemlisi aynı tutkuları aynı takıntıları paylaştığımız insanların olduğunu gördüm ve yalnızlığım bir nebze hafifledi!
Şimdi bu güzel olaylara dün İnstagramdaki bulduğum ve kitap kardeşliği adı altında toplanan gurup eklendi;) @stylopunk'un başlattığı ve sanırım yaklaşık 50'yi geçkin katılımcıya ulaşan bir gurup.
Şubat ayında başlayan ve inşallah devamıda gelecek olacak toplu kitap okuma etkinliğine katılacağım. Okuyacağımız kitap Gabriel Garcia Marquez'in " Yüzyıllık yalnızlık" adlı eseri olacak. Okurken düşüncelerin paylaşılacağı bir etkinlik;) tek yapılması gereken #kitapkardesligi ve #kitapkardesligisubat tag'inin kullanılarak resimlerin yayınlanması.
Ben Almanca tercümesini okuyacağım. Kitabım yolda;)
Çok heyecanlıyım. Duyan duymana duyursun! Kitap kardeşliği başlasın!